yine o aynı... kış gelmiş..

eylüller geçti
ve ekimler ardından
bak kasım gelmiş sevdiğim..
sahi her şey bir bir gelirken
sen neredesin?

günah değil mi ?
geçen onca ayrı zaman,
kokuna hasret bir ömür,
gözlerini arayan bir çift göz,
sesine doğru koşan bir körebe..

öyle tuhaf ki,
seccademde gözümü her kapayışımda
uzansam dokunacamışım gibi sanki
mesafeler mesafesizmiş gibi ..
ve puff ;
gözlerim açılır açılmaz yine o aynı acı
boğazıma düğümlenen yine o aynı yumru..

burnum üşüyor,
kış gelmiş demek bu bilirsin..
ufo'm olsan ya hani
sıcacık ısıtsan..
neredesin ki?

öylesine-2

mavi saçlı bi kız olsam,
yine de sever miydin beni acaba?

gözlerini gözlerimden ayıracak isen şayet
bi gülüşüm kadar uzakta ol en fazla

körebe de oynar mıyız beraber?
ya da kahkahalarla güler miyiz olmadık esprilere?

söylesene yar,
sebep olur muyuz sahi birbirimize
doğan güne şükretmeye ?

öylesine-1

uyarı yazısı olsun bu da madem.
ben canım sıkılınca çok saçmalarım mesela.
saçma sapan yazılar yazarım.
garip garip hareketler yaparım,
şarkı söylerim,
bazen resim çizerim,
oyun oynarım
hatta bazen kendi kendime resim çekerim.
öyle ergen hallere girerim yani.
acaba katlanabilir misin ki bana?

sonra tekrar düşünüyorum da
bu sıkıntılar hem şimdilik ki..
sen olsan sıkılmam hiç
hiç bir şey yapamasam gözlerine bakarım
suratını garip şekillere sokar eğlenirim seninle
sen de sev ama bu deli hallerimi
çocuklaşma deme bana
sen de katıl beraber çocuk olalım.
ne olacaksak,
ne yapacaksak beraber olsun.

geçen ne geldi aklıma sahi
hani çocuklar nasıl duyarsa öyle hitap ediyor ya
gülümsetiyor bu fikir beni
hayır, sevdamıza sebep "anne-baba" diyemeyecek çocuk (:
düşünsene ikimize de birden aynı şekilde hitap ettiğini..
hani bu küçücük umutlar yok mu?
bu küçücük iç geçirmeler,
kalp çarpıntıları,
ürpermeler,
durduk yere gülümseyişler..
haybeye değil dedirtiyor
haybeye değil bu bekleyiş..

ezanı bekler gibi bekler misin beni?

ezanı bekler gibi bekler misin beni?
ramazan'ın nurunu içinde duyarak hani
iftarda su içer gibi..
bilirsin ya hani o ferahlığı
o huzuru ..

bi de ben artık sana yemek yapmak istiyorum.

iftar açalım misal
salatayı sen yap
"marulları ince doğra" diye çemkireyim
beğenmeyip dudak bükeyim,
sen yine gülümse bana..

sonra iftarda ilk lokman elimden olsun
"tuzsuz olmuş bu çorba!" diye şakacıktan kızıver
ben çorbana tuz atarken
çocuk azarlar gibi salla parmağını
"hı hıııı" diye diye
kahkahalarla "bir daha olmasın" de..
çok gülelim işte ne bileyim.

iftardan sonra çabucak bulaşıkları yıkarken
teravih hazırlığı yap sen de..
umreden gelen feracemi giyeyim ben
sen de cami'de sana aldığım takkeni tak..
aynı cemaatin içinde olmaktan bile gurur duyalım.
her amin'de düşeyim aklına
damla damla,
dua dua döküleyim dudaklarından..

cami çıkışı beni beklerken bakma etrafa
ben gelir bulurum seni
bakma öyle bana
kıskancımdır, bilirsin..
göz göze gelir gelmez
amin diyelim dualarımıza..

ha bi de sahura kaldırırken seni
naz yap biraz,
ama çok değil ha
sonra 2 dakika kalmış diye
bir bardak suyla düşeyim evde peşine..

yani diyeceğim o ki yar,
iftarım da sen ol,
sahurum da,
ramazanım da ,
orucum da..
ibadet eder gibi sev beni
öyle doymamacasına..

öyle sev ki ...

her şeyden önce bir sözleşme imzalayalım;
sevaplarına ortak et beni.
mesela bir gece hadi namaz kılalım diye uyandır,
ben sabah namazına erken kalktık sanarken,
"hadi teheccüd kılalım" de.
bir kez daha hayran kalayım sana.
bir kez daha şükr edeyim...

öyle sev ki beni
en sevdiğin kitabın en sevdiğin cümleleriyle,
yazarım da sen ol çizerim de.
en sevdiğin roman kahramanı olayım.
en sevdiğin çizgi film karakteri...

öyle sev ki beni
en sevgiliye varır gibi,
secdede dua eder gibi,
cuma günleri salavat çeker gibi,
namaz kılar gibi;
doyumsuzca,
aşkla,
günde en az beş vakit...

babalar günün kutlu olsun..

2 gündür babalar günü için hediye bakıyorum iş çıkışlarında.
babama hediye bakarken seni düşlüyorum.
acaba ne zaman kutlarım senin babalar gününü?
ne zaman telaşa veririz ortalığı kızımla, sana hediye bakmak için?
ne zaman görürüm gözlerindeki şefkati evladımıza bakarken?

ben hiç yaşamadığımız o günleri özlerken,
sen de babalar günün kutlansın istiyor musundur acaba?
hiç görmediğin kızımızı düşlüyor musundur?

işte böyle bir anda süzülüveriyorsun beynimin kıvrımlarından
damarlarımda gezinen yaramaz bir damla kan,
kalbime ulaşıp heyecana boğuyor beni
sonra adrenalinden olsa gerek nefesim boğazımda tatlı bir sızı oluveriyor.
ah düşüyorsun ya aklıma böyle;
mutluluğa gebe yarınları özletiyorsun ya hani,
zalimsin...

dünüm,
bugünüm,
yarınım...
ve en çok da ahiretim:
Babalar günün kutlu olsun..

bi de meslek değişir misin her gün bana misal?

başka başka mesleklerin olsun mesela
bir gün oyuncakçı ol,
bir gün çiçekçi.
bir gün tamirci ol,
bir gün komedyen.
bir gün şarkıcı ol,
bir gün sahaf.
bir gün bakkal ol,
bir gün şoför.
bir gün pamuk şekerci ol,
bir gün pastacı.
ve aklıma gelmeyen daha  bir sürü..

ama her gün sevgilim ol.
her gün benim ol.
her gün gözlerinin ışıltısında can bulayım
duanda ev sahibi olayım, misafir etme beni
aç kapılarını ardına dek..

korkma benden
ve bil;
bir gülüşüne silinir tüm hafızam
bi gülüşün,
bin duamın kabulü olur dikilir karşıma

şükr'üm olur çıkarsın;
derin bir 'çam' nefesi sonrası
"ohh" çekip hamdla gökyüzüne bakar gibi...
yaz günü tuttuğun orucun ardından
iftarda bir bardak suyun ferahlığı gibi...
yüzüne her baktığımda
içimden geçirdiğim gibi ...

heybende yer et..

"bi de" senden istediğim zorlu görevlere aldırış etmeksizin yap..
mesela en meşakkatlisi;
saçımı hep sen tara..
gülme bak! zor iştir..


şikayetçi ol benden;
çok güzel yemek yapıyorsun,
kilo alıyorum de mesela
sonra çok gülüdürüyorsun beni yeter,
yanaklarım ağrıdı de..
öyle güzel bakma bana, yapmam gereken işler var
gözümü senden alamıyorum de..

de işte ne bileyim..
şikayetlerin dahi mutlu etsin ..


heybende mutluluklar biriktir
gülücükler, nazlı bakışlar, kıyılamayacak mimikler..
bir gün kızarsan bana
"heybende ne var?" dediğimde
anla beni..
çek al heybenden bi dolu sarmaşık..
mutluluk aksın gözümüzden, yüzümüzden..
yatsıyı kılıp, yatmanın huzurunu ver bana..
bir ömür..

aynı anda..

her cuma gecesi Kur'an okuyan sesin dolsun kulaklarıma..
kan olsun, can olsun..
huzur işlesin içime nakış nakış..

beraber kılalım namazlarımızı
sen imam'ım ol ben cemaat'in..

ben duamı içimden ederken daha "amin" de..
bilmeden ama bilerek ne dilediğimi..
gözlerime bak sonra
Allah kabul etsin diyelim,
aynı anda..
gülümseyelim,
aynı anda..

birbirimizden habersiz ,
teheccüd için kuralım alarmlarımızı..
çalsınlar,
uyanalım,
aynı anda..

ve işte diyeyim,
çoğalsın işte'ler her saniyede ..
işte benim sevdiğim adam
işte benim gözümün nuru
işte benim dünyadaki cennetim
işte benim yüzümü güldürenim
işte benim ahiretim
işte benim meleğim
işte benim helalim..

tesadüflerim değil tevafuklarım ol..

bir sürü kitabımız olsun böyle..

ne dediğini duyar gibiyim..

tamam biz kule yapmak için kullanmayalım (:

ama çok olsunlar işte

kollarımızı açınca sığmayacak kadar çok..

ve her birinde parmak izimiz olsun,

her birinde gözlerimizden zihnimize birer anı olsun..

kalbimize dokunan her cümleyi paylaşalım sonra

akıt yüreğime dudaklarına düşen her hissini..

ben bazen kelimelerimi toparlayamadığımda,

cümleleşmiş halleriyle çık karşıma..

tesadüflerim değil, tevafuklarım ol..

herkes içinde hiç kimse gibi..

uzun yürüyüşler yapalım seninle sahilde
ayaklarımın ağrıyacağını bile bile yürüyeyim
yaz güneşi altında esen rüzgarda üşüyelim
sonra belki ceketini sar omuzlarıma..

dışardan bakınca herkes gibi olsun hayatımız
bilinmesin nasıl da hiç kimse gibi sevdiğimiz..
birbirimize olan bağımlılığımız..
ne ?
bakma öyle yüzüme,
"saçma değil mi?" deme..
korkarım ben nazardan ..
aslında bilirim,
Rabbim bizi bize yazdıktan sonra ölüm dahi ayırmaz bizi
bilirim,
kavuşuruz yine ahirette..

ama konu sen olunca işte
ah sen..
evhamlı bir anne oluveriyorum..
gözümden bile sakınıyorum seni
kıskanıyorum..
gözüne değen gözü bile..

seviyorum seni be adam
seviyorum ne yapayım..

Ruhi Mücerret'ten 'bi de'lerimize kalanlar..

"bi de" okuduğumuz kitapların ardından sevdiğimiz yerlerde böyle birbirimize notlar bırakalım..

ilerde çocuklarımızın da notları karışsın aralarına..

sürpriz yapmaktan çekinme bana..

çünkü hayatımın en güzel sürprizi sensin

beni daha fazla şaşırtma şansın yok ..

gözle, gözet !

uzun ya da kısa farketmez, yolculuklarımda yanımda ol..
hem başımı yaslayacak omzun olmazsa uyuyamam ki ben koltukta..
yorgunluktan ve hatta uykusuzluktan, mahmur gözlerle baktığım sen ol..

ben safımdır, ayırt edemem çoğu kez bana söylenen yalanı, doğruyu
kandırırlar beni, izin verme..
gözle beni, gözet..

küçük çocuklar gibi kollarını aç bana
dünyanın en huzurlu alanı olsun o yarım daire
benim dünyam olsun..

uykusuz gecelerimde benimle beraber dikilir misin ki ayağa ?
gecenin sessizliğini sanki biri uyanacakmış gibi fısıltılarınla böler misin ?
ya da hiç olmadı karanlığa gözlerin alışınca
öylece gözlerime bakıp benimle beraber susar mısın ?
yanımda olduğunu bilmenin verdiği huzurla hayatıma tad katar mısın ? 

ne çok şey istiyorum..
çok mu gevezeyim ?

yalnız bırakma !

"bi de" doya doya gezdiğimiz o uzun günlerde,
o tatlı, mutlu yorgunluğun ardından,
ben akşamları düztabanlığımın azabını çekerken
şefkatle bak bana,
gözlerinle sev beni..
yalnız bırakma
gülücüklerime de ortak ol
sızlanmalarıma da
dudak bükmelerime de
nazlanmalarıma da..

biz olalım, en çok da kul !

cuma gecesinden kutlayalım cumamızı..
beraber Yasin okuyalım mesela..
bir sayfa sen oku bir sayfa ben..
sonra bir de Fetih okuyalım ya da Cuma..
üzerine İnşirah..

O'nun rahmetine sığınalım
dünyanın kiri-pası,
birikmiş ne varsa atalım içimizden..
huzur soluyalım ciğerlerimize
Sevgili'nin nurunu düşleyip gülsün yüzümüz..
yüreğimizden çıkıp dudaklarımızdan dökülen dua olalım..
biz olalım seninle yar
kul olalım..

bunu bağır çağır söylesen ya bana.. 

hem çok güzel oluyor

valla bak ..

veda etme !

"bi de" beni bırakıp bir yerlere gitme
ben de gitmeyeyim..
hani olsa bile çok kısa süreli olsun bu..
hiç veda etme bana
ettirme de..
ardında gözü yaşlı kalmayayım hiç
ya da eve geldiğinde kapıyı anahtarla açma
zile bas..
sana kapıyı açma mutluluğunu benden esirgeme..
birbirimizi görünce uçsun gitsin yorgunluğumuz..
gözlerinle gül bana..

gözlerim ol !

namaza kalkınca midenden gelen gurultulara gülelim mesela..
"bi de" tesbihin olacaksa ben dizeyim her taşını bir bir..
her günaydın'ın önce ben olayım..
gözlerin ben olayım mesela, ya da sen ol
sabah rüzgarının kokusu burnumuzda
güneşin doğuşunu bir çift gözden izleyelim..

superman'im ol !

"bi de" benim o bitmek tükenmek bilmeyen kararsızlık anlarımda bana 'böyle böyle olsun' de.
yol göster.
kafayı yemekten kurtar.
hep kurtarıcım ol işte ne bileyim ..
darlığım varlığınla son bulsun..

tembellik etme !

seni seviyorum demekten bıkma, yorulma hiç mesela..
ben sana seni seviyorum dediğimde "ben de" deyip susma
seni seviyorum demek ağır gelmesin sana
bu cümleyi kurmaktan erinme asla..
her gün seni seviyorum mu denirmiş deme
her an de
bırak her seferinde bir kere daha aşık olayım sana
bırak ışıldasın gözlerim dudaklarının her kıpırtısında
hem ben bıkmam ki beni sevmenden,
bıkmam ki seni sevmekten..

sen benim parmaklarımda çek tesbihini, ben senin..
ahirette birbirlerine şahitlik etsinler..
orda da ayrı düşmesinler..

• bazen çok aptal espriler yaparım ben mesela, katlanabilir misin acaba? 
• o ne demekmiş ki katlanacaksın tabii ..  

(bak gördün mü? kendi kendime de çok konuşurum ben. sonra yakalayınca vay efendim sen ne yapıyorsun deme.. )

mutfakta yemek yaparken soğan doğramaktan gözümden yaş gelirken, dalga geç benimle mesela ..

bi sabah namaza kalkarken bunu mırıldan kulağıma ..

naz etme!

senden bana şarkı söylemeni istediğimde bana "sesim güzel değil" diye inat etme mesela.. sesinin güzelliğinin bende baki olduğun bil.. aldırmadan söyle içinden gelen her şarkıyı.. gülümse.. gülümset..

"bi de" ben yalnız kahvaltı yapmayı sevmem.. bak gör böyle karın doyar mı? beraber afiyet olsun kahvaltılarımız..

"bi de" aklıma ne muziplik gelse çocuk ol sen de benimle. gönlüne salıncak kurmayı da bil, sobe deyince kalkıp koşmayı da ..

ne çok bi de'm var .. sabahları beni namaza kaldır "bi de" ..

Bi de ilerde ben yemekleri dolaba koymayı unutursam şayet, hatırlat bana olur mu?

ilerde ben kitap okurken sen sıkılma. ya sen de oku, ya da bırak sana da okuyayım seve seve ..

Bazen apaynı olsun fikirlerimiz, bazense apayrı.. Ama seveyim her fikrini.. Ağzından dökülen her söz ışık olsun gözlerime.. Gülümseyeyim..

ilerde salatanın havucunu sen rendeleyeceksin! hiç karışmam..